Kayıtlar

Mezar Başında Okunacak Dua ve Sureler

  EÛZU BİLLAHİ MİNEŞ-ŞEYTÂNİRRACÎM BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHÎM  - Allahümme inni es'elüke-bi-hurmet-i muhammed aleyhisselam en la tü'azzibe hazelmeyyit. - Esselâmu aleyküm dâre kavmin mü'minîn ve ınnâ inşaallâhu biküm lahikûn. es'elûllâhe lenâ ve lekümü'l âfiyeh. - Allahümme rabbel-ecsadilbaliyeh, vel-ızamin nahire-tilleti harecet mineddünya ve hiye bike mü'minetün, edhıl aleyha revhan min indike ve selamen minni   - BAKARA SURESİ – İLK 5 AYET BİSMİLLAHİRRAHMÂNİRRAHÎM. Elif lam mim zalikel kitabü la raybe fıh hüdel lil müttekıyn ellezıne yü'minune bil ğaybi ve yükıymunas salate ve mimma razakna hüm yünfikun vellezine yü'minune bi ma ünzile ileyke ve ma ünzile min kablik  ve bil ahırati hüm yukınun ülaike ala hüdem mir rabbihim ve ülaike hümül müflihun   - BAKARANIN SON AYETLERİ -  (AMENE’R RESULÜ) BİSMİLLAHİRRAHMÂNİRRAHÎM. Amenerrasulü bima ünzile ileyhi mirrabbihi vel mü'minun, küllün amene billahi vemelaiketihi ve kütübihi ve rusülih, la nüferriku bey

Yaşadığınız ilçelerin eski isimlerini biliyor musunuz? Bölüm 1 (A Harfi)

Resim
KİLİKYA (ADANA) İLİNE BAĞLI İLÇELER: Ayaza: Yumurtalık Bazendum: Pozantı Çeçeli: Karaisalı Haçin: Saimbeyli Kilikya Zozan: Çukurova Mağara Kapadokya: Tufanbeyli Mağarsus: Karataş Qarsantî: Aladağ Qebristana Ğeriban: İmamoğlu Seyhan: Seyhan Sis: Kozan Úregir: Yüreğir Vakha Feke: Feke Yersuvat: Ceyhan Zerin: Sarıçam ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- SEMSUR (ADIYAMAN) İLİNE BAĞLI İLÇELER: Aldûş: Gerger Beheştî: Besni Çêlıkan: Çelikhan Kolik: Kâhta Serê Golan: Gölbaşı Sıncık: Sincik Şemizad: Samsat, Yenisamsat Tût: Tut ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- QEREHİSAR-I SAHİB (AFYONKARAHİSAR) İLİNE BAĞLI İLÇELER: Başmakçı: Başmakçı Bayad: Bayat Polibotum: Bolvadin Âş-ı Çay: Çay Çobanan-ı Kebir: Çobanlar Apa: Dazkırı Gelene: Dinar Azîziye: Emirdağ Heftan: Evciler

Yaşadığınız illerin eski isimlerini biliyor musunuz?

Resim
İbrahim Sediyani'nin Adını Arayan Coğrafya adlı kitabında belirttiği isimler şöyle; İLLER Kilikya: Adana Semsur: Adıyaman Qerehisar-ı Sahib: Afyonkarahisar Agırî: Ağrı Amassiya: Amasya Engurî: Ankara Adalya: Antalya Livane: Artvin Güzelhisar: Aydın Balakhisar-ı Karesî: Balıkesir Belokome: Bilecik Çêwlîk: Bingöl Zûlqarneyn: Bitlis Bitinya: Bolu Poliduryun: Burdur Hüdâvendigâr: Bursa Qalâ-i Sultaniye: Çanakkale Kengirî: Çankırı Çorumî: Çorum Ladik: Denizli Diyarbekir: Diyarbakır Endiriye: Edirne Mezire: Elâzığ Erzingan: Erzincan Kalikala: Erzurum Duriliye: Eskişehir Dîluk: Gaziantep Kerasunt: Giresun Canca: Gümüşhane Çolamerg: Hakkari Enteqya: Hatay (Antakya) Hamidâbâd: Isparta Zefirya: Mersin (İçel) İstanbul: İstanbul Zmirna: İzmir Qerıs: Kars Kastamonya: Kastamonu Mazaka: Kayseri Kırkkilise: Kırklareli Makisus: Kırşehir Bebrikya: Kocaeli Likonya: Konya Kutiyun: Kütahya Meledî: Malatya Saruhan: Manisa Gırgûmm: Kahramanmaraş Mêrdîn: Mardin Menteşe: Muğla Mıj: Muş Muşkara: Nevşehir Na

Biz üniversite yıllarımızda Abdülhamid Han'ın dünya siyasetini okuyarak büyüdük

Resim
15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu önemli bir ismi ağırladı dün. O isim İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar'dı. "Ben Şube müdürlüğündeyken sol örgütlerin ardında hep Sovyetler var sanırdım" dedi. Ve devam etti; "Meğer sadece TKP'yi destekliyorlarmış. Diğer sol örgütlerin ardında BATI varmış." Bizim solcuların birçoğu ne zaman başları sıkışsa Avrupa'ya ve genellikle de Londra'ya kaçıyorlardı. Bunu defalarca yazdık burada. Erdoğan ne zaman Almanya'ya gitse Okmeydanı karışıyor, DHKP-C o semtte sokağa dökülüyordu. PKK sosyalist ve sol bir örgüttü. Başındaki terörist "ABD ve İngiltere ile yakın diyalog içindeyiz" diyordu. ABD ve İngiltere'nin tüm kalbi duygularla desteklediği sosyalist PKK'nın Suriye kolu PYD, Kobani'de bizim bilumum sol örgütlere eğitim kampı kuruyordu. "Kahrolsun Amerika, kahrolsun sermaye, yaşasın işçi sınıfı" diyenlere kapitalist ABD ve İngiltere'nin eğittiği PYD, Kobani'de kuçak açıy

Önce gasp ettiğiniz köşkü sahibine iade et!

Resim
Hasan Cemal’in, “Hrant Dink’i anıyorum” bahanesiyle attığı tweet büyük tepki topladı. Tweetinde (o günün 24 Nisan olduğunu hatırlatarak) şöyle diyordu: “Sevgili Hrant, biliyorum çok uzaklardasın, ama yine de 24 Nisan soykırım acını paylaşıyorum.” Tepkilerin çoğunluğunu, 24 Nisan’ın “soykırım tarihi” olmadığını bildiren “uyarılar” oluşturuyordu. Arada küfre varan ifadeler de yer alıyordu. Hasan Cemal, bu uyarılara bakarak tavrını değiştirir mi? Sanmam... Ne yazdığını bilerek, sözlerinin nereye gideceğini hesaplayarak atmıştır o tweeti. Fakat ilginçtir, Hasan Cemal’in inandığına, Hrant Dink inanmıyordu. Daha doğrusu, Hasan Cemal kadar elini bol tutmuyordu. Biraz çekimser bakıyordu. Korktuğu için değil, hayır... “Soykırım” ifadesinin oluşturduğu infiali bildiği için, “Madem Türk kardeşlerimiz bundan rahatsızlık duyuyor, soykırım ifadesini kullanmayalım, başka bir şey bulalım” diyordu. Kısa bir internet taramasıyla ulaşılabilecek bu bilgiden, Hasan Cemal’in habersiz olduğu düşünülebilir mi

İkinci Meclis’te bir Lozan değerlendirmesi.

Resim
İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Sir Rumbold 3 Nisan 1923 tarihinde hükümetine gönderdiği raporda, “Barış için çok istekli bulunan Mustafa Kemal, kendi programını destekleyen bir Meclis oluşturabilirse, barış şansı artacak” diyordu (Bilal Şimşir, İngiliz Belgelerinde Atatürk, Türk Tarih Kurumu, Ankara 1992-2005, cilt 5, sayfa 166-172). Bu çerçevede Birinci Meclis lâğvedilip İkinci Meclis oluşturulmuş, tüm muhalifler Meclis dışı bırakılmış, yine de Mustafa Kemal’ın arzuladığı “Kız gibi” bir meclis olmamıştı (dünkü yazımız). Meselâ Mersin Milletvekili Niyazi Bey’in (Ramazanoğlu) Lozan’da verilenlere şiddetle itirazı vardı. Uzun konuşmasında eleştirilerini özetledikten sonra, sözlerini şöyle tamamlıyordu: “Bu muahedename (Lozan) bu şekli ile bence gayrikabili kabuldür (kabul edilmesi imkânsızdır). Hepinizin hissiyatı-na ve teessürlerine vâkıfım. Hepiniz de benim hissiyatıma iştirak edersiniz. Benimle hemhissiniz. Hemdertsiniz, ben teessürümün izalesini bu muahedenin tamamıyla reddind

KEMALİST ZİHNİYETİN LOZAN VE MUSUL CİDDİYETİ

Resim
Lozan Zaferi(?)nin mimarlarından, ‘asker' İ.İnönü diyor ki: “Ben Lozan'a gidene kadar çizmeden başka bir ayakkabı tanımıyordum. Sabahleyin yataktan kalkar kalkmaz ilk İşim olarak çizmeyi ayağıma geçirir, ondan sonra tabii bir şekilde terlikle dolaşıyormuşum gibi hazırlanırdım.” Mahmut Esat Bozkurt, şapka inkilâbı ile alâkalı olarak, M.Kemal Paşa'ya “Şapka giymek, bu millet hesabına bir Musul fethinden üstündür!” deyince, Kemal Paşa gülümseyerek, kendisini tasdiklediler…  Aziz Vatan'da hangi vakit “Lozan” mevzuu açılsa, bir yaygara kopar gider. Bir cenah müdafaa, bir cenah hakikâtler üzerinden konuşur da, bir sonuca varmak güç olur. Biz makalemizde münâkaşadan ziyade, mevzua bizzat vâkıf olanların anlattıklarını naklederek, okuyucularımızı düşünmeye sevk edeceğiz. O yüzden daha evvel yaptığımız ikâzı tekrarlıyoruz: “Bizim kalemimiz ve kelamımız sadece düşünen insanlar için bir şeyler anlatır. Yarım saatlik sloganların esiri olmuş insanlar, lütfen buradan ötesini okumasın

Musul’u İngilizler’e bir telgrafla verdik.

Resim
 Cafer Tayyar Paşa ile görüştüğünü aktaran Raif Karadağ, Musul’un 1927’de İngiliz Mandasından kurtarıldığını, bunu savaş sebebi ilan eden İngiltere'nin blöfünün ardından Musul’daki generale Ankara’dan telgrafla ‘çekilme’ talimatı verildiğini belirtti. Devlet tarafından Musul ve Türk petrollerini araştırırken şüpheli bir şekilde otel odasında ölü bulunan Raif Karadağ’ın doktoruna göre, savcılığın açıkladığı gibi Karadağ bir kalp kriziyle değil zehirlenerek öldürüldü.  1926 Ankara anlaşması ile elden çıkan Musul ise, 1927’de sınırdaki bir isyanı bahane eden 7. Kolordu Komutanı tarafından tekrar İngiliz mandasından kurtarılmış.  Musul’a inen komutanla görüşen Raif Karadağ’ın raporuna göre de, ‘İngiltere bunu savaş sebebi ilan edince, Musul’daki generale Ankara’dan telgrafla ‘çekilme’ talimatı verildi.  Türk General Cafer Tayyar Eğilmez ‘Musul’u bırakmam’ diye direnince görevden azledildi.  RAPORU İSTİYORLAR Star gazetesinin üç gündür yayınladığı ‘Musul Dosyası’nda, esrarengiz ölümüyle

Avrupa Parlamentosu’nun meselesi üyelik değil Lozan’mış

Resim
Metne son anda koydular. O paragraf olmasa niyetlerini bu kadar net kavramakta zorluk çekebilirdik. Metne ilave edilen o paragrafta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tartışmaya açtığı Lozan konusundan ne kadar rahatsız olduklarını ifade ediyorlar.  Avrupa Parlamentosu’nun kabul ettiği Türkiye’nin müzakere sürecini donduran metne ilave edilen “Lozan paragrafı” şöyle: “AP, modern Türkiye’nin sınırlarını belirleyen ve yaklaşık bir yüz yıldır bölgedeki barışın ve istikrarın korunmasına katkı sağlamış Lozan Anlaşması’nı tartışan açıklamalardan çok ciddi şekilde endişe duymaktadır.” PKK yıllardır Türkiye’yi bölmek için mücadele ediyor. Türkiye’yi bölüp devlet kuracak! Yıllardır PKK’yı kim destekliyor?  Avrupa Parlamentosu Lozan Anlaşması’nı tartışmaya bile gerek görmeden doğrudan bozmak, iptal etmek isteyen adımı atan PKK’ya karşı Lozan’ı savundu mu? Hayır. Dün de bugün de destekliyor. Lozan’ı PKK iptal etmek isterse ses çıkarma Cumhurbaşkanı Erdoğan tartışmaya açınca Türkiye’nin üyeliğ

LOZAN’DA NE KAZANDIK NE KAYBETTİK?

Resim
Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, Musul operasyonu vesilesiyle bir kez daha gündeme gelen 'Lozan' hakkındaki analizinde, Lozan'ın Türkiye'ye kazadırdıklarını ve kaybettirdiklerini değerlendirdi. İşte Alper Tan'ın o analizi: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi Lozan çıkışının yansımaları devam ederken Türkiye tarafından yapılması planlanan Musul operasyonu vesilesiyle Lozan bir kere daha gündeme geldi. Yani tarihi gerçekler, Türkiye’nin peşini bırakmıyor ve bizi arkasından sürüklüyor.. Türkiye ile Irak arasındaki hudut problemleri Ankara Anlaşması ile 1926 yılında çözüme kavuşturuldu. Yani Misak-ı Milli toraklarının çok önemli bazı parçaları bu antlaşma ile elimizden çıkartıldı. Ankara Antlaşması’nın 5 Haziran 1926 tarihinde,“Türkiye ve Irak arasındaki siyasi sınırları belirlemek ve komşuluk münasebetlerini düzenlemek amacıyla”imzalandığı söylenir. Konuşulan, Türkiye-Irak sınırı. Ancak Antlaşma Türkiye ile İngiltere arasında imzalanıyor. Çünkü Irak’ın esas patronu